İnternational Online Conference Economics&Social Sciences XIII ECLSS, Daugavpils, Latvia, 5 - 06 February 2023, vol.1, pp.89-99
Cumhuriyet döneminin öne çıkan
şairlerinden Necip Fazıl Kısakürek ile Nâzım Hikmet’in sanat ve dünya anlayışı
bakımından farklı kimliklere sahip oldukları bilinen bir gerçektir. Söz konusu
farklılık yanında ortaklaşan bazı tavırlarından söz etmek mümkündür. Bunlardan
biri her iki şairin uzak geçmişten tarihî kişilikler bulup bunları bir öncü
olarak görmeleri ve yüceltmeleridir. Necip Fazıl’da Yunus Emre gittikçe önem
kazanan model kişiliğe dönüşürken Nâzım Hikmet’te Şeyh Bedreddin aynı işlevi
üstlenir. İlk dikkatlerinin 1920’lerde yöneldiği anlaşılan söz konusu tarihî
kişiliklere her iki şair de sanatlarında önemli yer verir. İlerleyen sanat
hayatına bağlı olarak metafizik ve mistik yönelimle Yunus Emre’yi
merkezileştiren Necip Fazıl’a karşılık Nâzım Hikmet, bir başkaldırının öncüsü
olarak gördüğü Şeyh Bedreddin’i Marksist ideolojinin hedeflediği sınıfsız
toplumun habercisi/müjdecisi olarak karşılar. Bu bildiride, Necip Fazıl’ın
tarihî dönemlerde ideal kişilik olarak gördüğü Yunus Emre ile olan bağı ve
Yunus Emre algısı ile Nâzım Hikmet’in Şeyh Bedreddin’e yüklediği anlam üzerinde
kazı yapılmaya çalışılacaktır.
Anahtar
kelimeler: Necip
Fazıl, Yunus Emre, Nâzım Hikmet, Şeyh Bedreddin, yüceltme.