33. ANKEM Kongresi, Muğla, Turkey, 2 - 06 May 2018, pp.110
GİRİŞ: Streptococcus pneumoniae, çocuklarda ve erişkinlerde solunum yolu infeksiyonlarının yanı sıra bakteriyemi ve menenjit gibi
morbiditesi ve mortalitesi yüksek ciddi invaziv infeksiyonlara da yol açabilmektedir. Son yıllarda penisiline artan direnç oranları ve
diğer antibiyotiklere direnç ile olan birlikteliği tedavide önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu çalışmada kan ve BOS kültürlerinden
izole edilen S.pneumoniae suşlarının antibiyotik duyarlılık durumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
MATERYAL VE METOD: Ocak 2013-Aralık 2017 tarihleri arasında Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’na gönderilen kan ve BOS
örneklerinden izole edilen 38 S.pneumoniae suşu çalışmaya alınmıştır. Kan ve BOS örnekleri BacT/ALERT 3D (bioMérieux,
Fransa) otomatize kan kültürü sisteminde takip edilmiştir. Pozitif üreme sinyali veren kan kültürü şişelerinden preparatlar hazırlanıp
gram boyama yöntemi ile incelenmiş ve kanlı agar, MacConkey agar, çikolata agara ekimleri yapılarak 37°C’de 24-48 saat inkübe
edilmiştir. S.pneumoniae tanımlaması, optokin duyarlılığı yanında Vitek 2 compact (bioMérieux, Fransa) veya Phoenix 100 (Becton
Dickinson, ABD) otomatize sistemleri ile yapılmıştır. Suşların antibiyotiklere duyarlılıkları, aynı otomatize sistemlerde üretici
firmanın ve çalışma dönemlerine göre CLSI veya EUCAST önerileri doğrultusunda belirlenmiştir. Penisilin duyarlılığı, ek olarak Etest yöntemi (Liofilchem, İtalya) ile de test edilmiştir. Aynı hastadan izole edilen suşlardan sadece biri değerlendirmeye alınmıştır.
BULGULAR: Toplam 38 pnömokok suşunun 32’si (%84.2) kan örneklerinden, 6’sı (%15.8) BOS örneklerinden izole edilmiştir.
Suşların 4’ü (%10.5) 0-17 yaş grubu, 20’si (%52.7) 18-65 yaş grubu, 14’ü (%36.8) 65 yaş üstü hastalardan elde edilmiştir.
Örneklerin %23.6’sı Yoğun Bakım Ünitelerinden, %21.1’i Enfeksiyon hastalıkları, %18.4’ü İç hastalıkları, %13.2’si Göğüs
hastalıkları, %10.5’i Acil servis ve %13.2’si diğer yataklı servislerden gönderilmiştir. Pnömokok suşlarının çeşitli antibiyotiklere
duyarlılıkları Tablo 1’de gösterilmiştir.
SONUÇ VE TARTIŞMA: Çalışmamızda saptadığımız direnç oranları ülkemizden bildirilen çalışmalarla benzerlik göstermektedir.
Penisilin direnciyle birlikte makrolidlere, ko-trimoksazole ve tetrasikline yüksek oranda direncin saptanması, tedavinin mutlaka
antimikrobiyal duyarlılık sonuçlarına göre planlanmasının gerekli olduğu göstermektedir. Vankomisin ve linezolidin özellikle çoğul
dirençli pnömokoklar tarafından oluşturulan bakteriyemi ve menenjitin tedavisinde uygun seçenekler olabilecekleri
düşünülmektedir.